İTO Başkanı Şekib Avdagiç'ten döviz kuru açıklaması

 
İTO Başkanı Şekib Avdagiç'ten döviz kuru açıklaması İTO Başkanı Şekib Avdagiç'ten döviz kuru açıklaması

Dolayısıyla hâlâ bizim genlerimizde dövizin ani değişikliklerine karşı bir savunma mekanizması var iş dünyasında. “HIZMET İTHALATI 51 MILYAR DOLAR SEVIYESINDE”Aynı zamanda Hizmet İhracatçıları Birliği’nin (HİB) de başkanı olan Avdagiç, hizmet ihracatında 2023 yılını 100 milyar dolarla kapattıklarını hatırlattı. “Daha evvel kredilere erişimle ilgili sıkıntı vardı, şimdi ise esas konu kredi maliyetlerinin yüksekliği” diyen Avdagiç, “Şunu da iş dünyası olarak çok net biliyoruz ki, enflasyonda arzu edilen aşağı doğru bir eğilim ortaya çıkmadıkça, kredi faizlerinin geriye düşmesinin, hem Türkiye hem dünya ekonomi realiteleri anlamında bir karşılığı yok. Çünkü siz bu konuda algıyı ve beklentiyi doğru yönetemezseniz, insanlar dövizde kalmaya devam ederler. Enflasyonu çok hızlı şekilde tek haneye indirmemiz lazım. Bu çocukları okuttuk, bunları adeta bir akvaryumda büyüttük. Çünkü buna bağlı olarak insanlar tasarruflarını daha çok TL’de değerlendirecekler, daha çok öngörüde bulunup, değerli para cinsinden kredi ihtiyaçlarını karşılayabilecekler. Dövizin 30 lira olduğu yerde, 40-45 lira olsun demek çok ciddi bir zıplama anlamına geliyor. Avdagiç, “Tuzla tersaneler bölgesinde kaynakçılar günlük 100 dolar alırken, şimdi 200 dolar talep ediyor. Daha evvelki dönemlerde de aynı bu şekilde hızlı çıkışlar oldu. Biz hiçbir zaman rakam telaffuz etmiyoruz, bunun doğru olduğunu da düşünmüyorum” dedi. Bizim ne yapıp edip Türkiye’de ne işte ne okulda olan 3 milyona yakın gencin, 1 milyonunu iş dünyasına çekmemiz lazım. Bizim iş dünyasının temsilcileri olarak hiçbir zaman umutsuz olma lüksümüz de yok, niyetimiz de yok. Mal ihracatı ve ithalatı çok uzun süredir bilinen kavramlar ve yakından takip ediyoruz. İş dünyasının önündeki süreçlerde işgücüne ulaşım, yabancı misafirlerimizin istihdam politikasının gözden geçirilmesi gibi birçok konu gündemimizde. Çalışan da bu vergi dilimlerindeki durumdan dolayı, hemen ikinci ayda ikinci dilime, dördüncü ayda dördüncü dilime geçiyor. Burada ağırlıklı olarak belki her zaman enflasyon yüzde 40 ise kur yüzde 40 olmasa bile yüzde 36 arttığı zaman korelasyon bozulmamış demektir. Bu gençler şu anda hâlâ anne-babanın verdiği harçlıkla, çalışmadan, üretmeden, iş dünyasına girmeden hayatlarını sürdürmeye devam ediyorlar. Dolayısıyla üniversite konsepti kendini muhakkak yenilemeli” ifadelerini kullandı. Ama enflasyonun yüzde 40 olduğu yerde kur yüzde 20 artarsa, kurun ihracat üzerinde bir etkisi yoktur söylemini asla doğru bulmuyoruz. ABD ve Avrupa’da da bu eğilim var. Onlara bir kapı açtık, şu anda 2’nci etabı devam ediyor. Hizmet ihracatı ise yeni bir kavram ama hizmet ithalatı ise kamuoyunun gündemine gelen bir konu değil. Dolayısıyla yeni TCMB Başkanı Sayın Fatih Karahan ile de aynı süreç devam edecek. Bu beklentinin ortadan kalkması çok önemli. Bu makamda olanların bizim gibi iş dünyasının taleplerini dikkate aldıklarını görüyoruz. Radarımızda sadece enflasyon, TCMB, finansmana ulaşma yok. Hızlı artış da hızlı iniş de sizi çarpar. Yani o zaman yıllardır çözemediğimiz problemi daha da derin bir hale getirmiş olacaksınız. Hızlı artış da hızlı iniş de sizi çarpar. Bu nedenle biz gerçekçi, istikrarlı, enflasyonla korelasyon içinde bir kur olmasını istiyoruz. ",İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Bana göre ‘kur şu kadar’ olmalı söylemi tehlikeli. Biz bu çizgideyiz” şeklinde konuştu. Yeni bakanımız Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) aracılığıyla süreci devam ettiriyor. “GERÇEKÇİ VE İSTİKRARLI BİR KUR OLMASINI İSTİYORUZ”Kur ile ilgili rakam telaffuz edilmesinin tehlikeli olduğunu ifade eden Avdagiç, “Bana göre “kur şu kadar” olmalı söylemi tehlikeli. Bunlara yanıtlar arayışında olmalıyız. Dolar 5-6 ay 19 lirada gitti, sonra çok hızla 27-28’e çıktı. Ama yazılım sektörü artık 4 yıl tahsil istemiyor. ",. Sonra dış ticaret açığını nasıl yöneteceksiniz. Bu konuda İTO olarak 6 yazılım branşında donanımlı insan yetiştirmek için SoftİTO projesini hayata geçirdiklerini anlatan Avdagiç, “Orada şunu gördük. Bizim şu anda beklentimiz, makul ve dengeli bir kur artışı. Mal ihracatı ve ithalatı nasıl beraber analiz ediliyorsa, hizmet ihracatının ve hizmet ithalatının da aynı şekilde rakamsallaştırılıp sunulması, alt kırılımlarının verilmesi gerekir. “ÇÖZÜM BEKLEDIĞİMİZ İKİNCİ KONU; ITHALATIN CAZİP HALE GETİRİLMEMESİ”İş dünyasının acil çözüm beklediği ikinci konunun ise ithalatın cazip hale getirilmemesi olduğunu kaydeden Avdagiç, “İhracatın dengeli büyümeye devam etmesini, ithalatın makul bir şekilde yatay seyirde hatta gerilemeye devam etmesini bekliyorsak, bizim mutlaka ihracatın ithalatı karşılama oranını sürekli bir şekilde yüzde 80’in üzerine çıkarmamız lazım. Bu nedenle biz gerçekçi, istikrarlı, enflasyonla korelasyon içinde bir kur olmasını istiyoruz. Bununla beraber ücretliler kesimi üzerindeki ‘aşırı tabana’ yayılan verginin de, daha rasyonel hale getirilmesi lazım. Bütün mezunlar kapış kapış gidiyor” şeklinde konuştu. Avdagiç, hizmet ihracatının yanında ithalatının da rakamsallaştırılıp analiz edilmesi gerektiğine dikkati çekti. Avdagiç, dövizdeki ani hareketin enflasyon ile kur artışı arasındaki korelasyonu bozduğunu vurgulayarak, iş dünyasının ‘makul ve dengeli bir kur seyri’ beklediğini vurguladı. Bir öğrenci torna tezgahının, CNC tezgahının başına geçmeden, torna-tesviye bölümünden mezun olmamalı” dedi. 81 ilimizin her birinde üniversite var. Biz burada ifrat ile tefrit arasında, biraz ifrat tarafındayız gibi. Burada kurun yükselmesini veya düşmesini söylemiyorum. Dövizin 30 lira olduğu yerde, 40-45 lira olsun demek çok ciddi bir zıplama anlamına geliyor. Avdagiç, “Bu konuda Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek’e yüzde 100 katılıyorum. İşverenin cebinden yıllık çıkan 100 liranın 51 lirası çalışanın eline geçiyor. “ÜCRETLİLER KESİMİ ÜZERİNDEKİ VERGİ ‘AŞIRI TABANA’ YAYILDI”Verginin tabana yayılması konusuna değinen Şekib Avdagiç, bunun iş dünyası üzerinde yeni bir yük oluşturacağını düşünmediğini aktardı. “ENFLASYONU ÇOK HIZLI ŞEKİLDE TEK HANEYE İNDİRMEMİZ LAZIM”İTO Başkanı Avdagiç, son dönemde kredi maliyetlerinin yükseldiğine dikkat çekti. Mesela doları 25’e düşürürdünüz; o zaman enflasyon da düşer, ihracat da. Oradan da iyi bir çıktı yakalamamız lazım. Aritmetik olarak, ama öyle olmadı. Avdagiç, iş dünyası olarak kurun gerçekçi bir patikada ilerlemesinin Türkiye’nin ihracatla ilgili hedeflerine ulaşmasında önemli olduğunu belirterek, “İş dünyasının en acil çözüm beklediği 3 sorunu var. Artık süreç Uzak Doğu’dan kaynakçı getirme noktasına geldi. Ama biz çocuklarımızı eğitip bu işlere monte edemiyorsak, sistemi gözden geçirmemiz gereken bir durum var demektir. O sınıflarda arkeoloji doktoralı insanlar da var, lise talebesi de var, lise mezunu da var, üniversite okuyan ama bölümünden memnun olmayan da var, üniversite mezunu da var. “BİRÇOK KONUDA SAĞLADIĞIMIZ İLERLEMELERİ YENİ TCMB BAŞKANIMIZLA DA SÜRDÜRECEĞIZ”“İş dünyasının daha hızlı ve etkili şekilde ileri gitmesi için gerekli konuları, muhataplarımızla, Bakanlarımızla, ilgili kurumlarla, yerel yönetimlerle paylaşmaya devam edeceğiz” diyen Şekib Avdagiç, “Umudumuzu kaybetmiyoruz. Örnek veriyorum, bir şef olacaksanız, makul kursları bitirdikten sonra iyi bir şefin yanında yetişmek, 4 yıllık üniversite mezunu olmaktan daha değerli oluyor. “TUZLA TERSANELER BÖLGESINDE KAYNAKÇILAR GÜNLÜK 100 DOLAR ALIRKEN, ŞIMDI 200 DOLAR TALEP EDİYOR”İTO Başkanı Avdagiç, yetişmiş çalışan sayısındaki yetersizliğe dikkati çekerken, Tuzla tersaneler bölgesindeki kaynakçı sıkıntısını örnek gösterdi. Yüzde 9-9,5 bile şu an yüksek bir oran. Başka bir ekstrem duruma gidip staj yapmaya gelen çocuğa sadece fotokopi çektirip 4 hafta sonra göndermemeliyiz. Bence MESEM’leri bugüne kadar yaşanan tecrübelerden olumlu-olumsuz çıktılarını dikkate alarak hızlıca geliştirmeliyiz. Bize göre kurun gerçekçi olmasının en önemli göstergesi, enflasyon artışıyla kur artışı arasındaki korelasyonun bozulmaması” dedi. Kalan yüzde 20’yi de turizm, hizmet ihracatıyla karşılayıp bir denge sağlamalıyız. Özellikle Gaye Hanımın kısa kaldığı dönemde bile hem genel hem birebir toplantılarda birçok konuyu kendisine aktardık ve hiç kamuoyuna aktarmadığımız birçok konuda çok net ilerlemeler sağladık. Burada işveren de mağdur oluyor, çalışan da bordroda gördüğü rakamın yüzde 40’ını SGK ve vergi dilimi olarak ödediğini görüyor” diye belirtti. Genç jenerasyonu ama girişimci ama çalışan olarak, sanayide ve ticarette çalışan eleman olarak iş dünyasına katmamız lazım. Tüm Bakanlıklarla iletişim kanallarımız açık, konularımızı aktarabiliyoruz. Tasarrufları ama bankalarda ama yastık altında dövizde kalmaya devam eder” dedi. En önemli konu, Türkiye’nin ihracatla ilgili hedeflere ulaşma konusunda asla takılmaması lazım. Bizim jenerasyonun da çok büyük sorumluluğu var. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, İHA muhabirine ekonomi gündemine ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Tek haneye indikten sonra da kalıcı olması, hatta daha aşağı gelmesi lazım. Bu politikamızı, bölümleri güncellemeliyiz. Bunun için en önemli konulardan bir tanesi, kurun gerçekçi olması. “NE İŞTE NE OKULDA 1 MİLYON GENCİ İŞ DÜNYASINA ÇEKMELİYİZ”Yapılan araştırmalara göre Türkiye’de ‘ne işte ne okulda’ olan genç sayısının 3 milyona yaklaştığını ifade eden Avdagiç, “Türkiye’de ‘ne işte ne okulda’ olan gençlerimizin sayısı AB’nin 2,5 katı. Çözüm bekleyen üçüncü konu olarak da yurt içi kaynakların efektif ve doğru yönlendirilmesini işaret eden Avdagiç, “Yurt içi kaynakların efektif ve doğru yönlendirilmesi çok önemli. Bazı sertifikalara sahip olup, üzerine de yeni tecrübeleri koyduğunuzda birçok şeyden daha değerli olabiliyor. Avdagiç, “2023 yılına dolarda 19 lirayla başladık, yaklaşık 29 lirayla bitirdik ama yıl içinde kabaca demek ki her ay 0,9 liralık bir artış var. Geçtiğimiz yıl hizmet ithalatının 51 milyar dolar mertebesinde gerçekleştiği bilgisini paylaşan Şekib Avdagiç, “Niye bizim ihracatçımız daha çok yabancı lojistik firmalarını tercih etmek zorunda kalıyor. Çok farklı alanlarda çok sayıda konuyu yetkililere ulaştırıyoruz” şeklinde konuştu. Evet hekim olmak, mühendis olmak için, hukukçu olmak için üniversite gerekiyor. Ama ithalat patlar. “EĞİTİM PLANLAMAMIZI GÖZDEN GEÇIRMELIYIZ”Nitelikli işgücü planlamasında üniversitenin önemli bir konumda yer aldığını belirten Şekib Avdagiç, üniversite konseptinin kendini yenilemesi gerektiğinin altını çizerek, “Eğitim planlamamızı gözden geçirmeliyiz. Biz hiçbir zaman rakam telaffuz etmiyoruz, bunun doğru olduğunu da düşünmüyorum. 3 milyona yakın gencimiz ne işte ne okulda. Tarihi genlerimizde olan kalfalık, çıraklık yapısını yeniden hayata geçirmeliyiz” dedi. ” diye konuştu.

İTO Başkanı Şekib Avdagiç'ten döviz kuru açıklaması

Bütün mezunlar kapış kapış gidiyor” şeklinde konuştu. “ENFLASYONU ÇOK HIZLI ŞEKİLDE TEK HANEYE İNDİRMEMİZ LAZIM”İTO Başkanı Avdagiç, son dönemde kredi maliyetlerinin yükseldiğine dikkat çekti. “NE İŞTE NE OKULDA 1 MİLYON GENCİ İŞ DÜNYASINA ÇEKMELİYİZ”Yapılan araştırmalara göre Türkiye’de ‘ne işte ne okulda’ olan genç sayısının 3 milyona yaklaştığını ifade eden Avdagiç, “Türkiye’de ‘ne işte ne okulda’ olan gençlerimizin sayısı AB’nin 2,5 katı. Çalışan da bu vergi dilimlerindeki durumdan dolayı, hemen ikinci ayda ikinci dilime, dördüncü ayda dördüncü dilime geçiyor. Oradan da iyi bir çıktı yakalamamız lazım. Bu nedenle biz gerçekçi, istikrarlı, enflasyonla korelasyon içinde bir kur olmasını istiyoruz. Bu beklentinin ortadan kalkması çok önemli. Bir öğrenci torna tezgahının, CNC tezgahının başına geçmeden, torna-tesviye bölümünden mezun olmamalı” dedi. Avdagiç, “Bu konuda Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek’e yüzde 100 katılıyorum. Bazı sertifikalara sahip olup, üzerine de yeni tecrübeleri koyduğunuzda birçok şeyden daha değerli olabiliyor. Mesela doları 25’e düşürürdünüz; o zaman enflasyon da düşer, ihracat da. ",. O sınıflarda arkeoloji doktoralı insanlar da var, lise talebesi de var, lise mezunu da var, üniversite okuyan ama bölümünden memnun olmayan da var, üniversite mezunu da var. Genç jenerasyonu ama girişimci ama çalışan olarak, sanayide ve ticarette çalışan eleman olarak iş dünyasına katmamız lazım. 81 ilimizin her birinde üniversite var. Dolar 5-6 ay 19 lirada gitti, sonra çok hızla 27-28’e çıktı. Özellikle Gaye Hanımın kısa kaldığı dönemde bile hem genel hem birebir toplantılarda birçok konuyu kendisine aktardık ve hiç kamuoyuna aktarmadığımız birçok konuda çok net ilerlemeler sağladık. ABD ve Avrupa’da da bu eğilim var. Aritmetik olarak, ama öyle olmadı. İşverenin cebinden yıllık çıkan 100 liranın 51 lirası çalışanın eline geçiyor. “BİRÇOK KONUDA SAĞLADIĞIMIZ İLERLEMELERİ YENİ TCMB BAŞKANIMIZLA DA SÜRDÜRECEĞIZ”“İş dünyasının daha hızlı ve etkili şekilde ileri gitmesi için gerekli konuları, muhataplarımızla, Bakanlarımızla, ilgili kurumlarla, yerel yönetimlerle paylaşmaya devam edeceğiz” diyen Şekib Avdagiç, “Umudumuzu kaybetmiyoruz. Sonra dış ticaret açığını nasıl yöneteceksiniz. İş dünyasının önündeki süreçlerde işgücüne ulaşım, yabancı misafirlerimizin istihdam politikasının gözden geçirilmesi gibi birçok konu gündemimizde. Tarihi genlerimizde olan kalfalık, çıraklık yapısını yeniden hayata geçirmeliyiz” dedi. Avdagiç, “2023 yılına dolarda 19 lirayla başladık, yaklaşık 29 lirayla bitirdik ama yıl içinde kabaca demek ki her ay 0,9 liralık bir artış var. Bu gençler şu anda hâlâ anne-babanın verdiği harçlıkla, çalışmadan, üretmeden, iş dünyasına girmeden hayatlarını sürdürmeye devam ediyorlar. Ama ithalat patlar. Bizim ne yapıp edip Türkiye’de ne işte ne okulda olan 3 milyona yakın gencin, 1 milyonunu iş dünyasına çekmemiz lazım. Burada ağırlıklı olarak belki her zaman enflasyon yüzde 40 ise kur yüzde 40 olmasa bile yüzde 36 arttığı zaman korelasyon bozulmamış demektir. Mal ihracatı ve ithalatı çok uzun süredir bilinen kavramlar ve yakından takip ediyoruz. ” diye konuştu. Avdagiç, dövizdeki ani hareketin enflasyon ile kur artışı arasındaki korelasyonu bozduğunu vurgulayarak, iş dünyasının ‘makul ve dengeli bir kur seyri’ beklediğini vurguladı. Onlara bir kapı açtık, şu anda 2’nci etabı devam ediyor. Dolayısıyla hâlâ bizim genlerimizde dövizin ani değişikliklerine karşı bir savunma mekanizması var iş dünyasında. Bu nedenle biz gerçekçi, istikrarlı, enflasyonla korelasyon içinde bir kur olmasını istiyoruz. “TUZLA TERSANELER BÖLGESINDE KAYNAKÇILAR GÜNLÜK 100 DOLAR ALIRKEN, ŞIMDI 200 DOLAR TALEP EDİYOR”İTO Başkanı Avdagiç, yetişmiş çalışan sayısındaki yetersizliğe dikkati çekerken, Tuzla tersaneler bölgesindeki kaynakçı sıkıntısını örnek gösterdi. Dolayısıyla yeni TCMB Başkanı Sayın Fatih Karahan ile de aynı süreç devam edecek. Bizim jenerasyonun da çok büyük sorumluluğu var. Bize göre kurun gerçekçi olmasının en önemli göstergesi, enflasyon artışıyla kur artışı arasındaki korelasyonun bozulmaması” dedi. ",İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Bana göre ‘kur şu kadar’ olmalı söylemi tehlikeli. “Daha evvel kredilere erişimle ilgili sıkıntı vardı, şimdi ise esas konu kredi maliyetlerinin yüksekliği” diyen Avdagiç, “Şunu da iş dünyası olarak çok net biliyoruz ki, enflasyonda arzu edilen aşağı doğru bir eğilim ortaya çıkmadıkça, kredi faizlerinin geriye düşmesinin, hem Türkiye hem dünya ekonomi realiteleri anlamında bir karşılığı yok. Ama yazılım sektörü artık 4 yıl tahsil istemiyor. Yani o zaman yıllardır çözemediğimiz problemi daha da derin bir hale getirmiş olacaksınız. Tasarrufları ama bankalarda ama yastık altında dövizde kalmaya devam eder” dedi. Burada işveren de mağdur oluyor, çalışan da bordroda gördüğü rakamın yüzde 40’ını SGK ve vergi dilimi olarak ödediğini görüyor” diye belirtti. Ama biz çocuklarımızı eğitip bu işlere monte edemiyorsak, sistemi gözden geçirmemiz gereken bir durum var demektir. Kalan yüzde 20’yi de turizm, hizmet ihracatıyla karşılayıp bir denge sağlamalıyız. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, İHA muhabirine ekonomi gündemine ilişkin önemli açıklamalar yaptı. “ÜCRETLİLER KESİMİ ÜZERİNDEKİ VERGİ ‘AŞIRI TABANA’ YAYILDI”Verginin tabana yayılması konusuna değinen Şekib Avdagiç, bunun iş dünyası üzerinde yeni bir yük oluşturacağını düşünmediğini aktardı. Hizmet ihracatı ise yeni bir kavram ama hizmet ithalatı ise kamuoyunun gündemine gelen bir konu değil. Enflasyonu çok hızlı şekilde tek haneye indirmemiz lazım. Avdagiç, “Tuzla tersaneler bölgesinde kaynakçılar günlük 100 dolar alırken, şimdi 200 dolar talep ediyor. Dövizin 30 lira olduğu yerde, 40-45 lira olsun demek çok ciddi bir zıplama anlamına geliyor. Bu çocukları okuttuk, bunları adeta bir akvaryumda büyüttük. Bence MESEM’leri bugüne kadar yaşanan tecrübelerden olumlu-olumsuz çıktılarını dikkate alarak hızlıca geliştirmeliyiz. Biz bu çizgideyiz” şeklinde konuştu. Hızlı artış da hızlı iniş de sizi çarpar. En önemli konu, Türkiye’nin ihracatla ilgili hedeflere ulaşma konusunda asla takılmaması lazım. Mal ihracatı ve ithalatı nasıl beraber analiz ediliyorsa, hizmet ihracatının ve hizmet ithalatının da aynı şekilde rakamsallaştırılıp sunulması, alt kırılımlarının verilmesi gerekir. Avdagiç, iş dünyası olarak kurun gerçekçi bir patikada ilerlemesinin Türkiye’nin ihracatla ilgili hedeflerine ulaşmasında önemli olduğunu belirterek, “İş dünyasının en acil çözüm beklediği 3 sorunu var. Avdagiç, hizmet ihracatının yanında ithalatının da rakamsallaştırılıp analiz edilmesi gerektiğine dikkati çekti. Bizim iş dünyasının temsilcileri olarak hiçbir zaman umutsuz olma lüksümüz de yok, niyetimiz de yok. Yeni bakanımız Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) aracılığıyla süreci devam ettiriyor. “HIZMET İTHALATI 51 MILYAR DOLAR SEVIYESINDE”Aynı zamanda Hizmet İhracatçıları Birliği’nin (HİB) de başkanı olan Avdagiç, hizmet ihracatında 2023 yılını 100 milyar dolarla kapattıklarını hatırlattı. Çözüm bekleyen üçüncü konu olarak da yurt içi kaynakların efektif ve doğru yönlendirilmesini işaret eden Avdagiç, “Yurt içi kaynakların efektif ve doğru yönlendirilmesi çok önemli. Geçtiğimiz yıl hizmet ithalatının 51 milyar dolar mertebesinde gerçekleştiği bilgisini paylaşan Şekib Avdagiç, “Niye bizim ihracatçımız daha çok yabancı lojistik firmalarını tercih etmek zorunda kalıyor. Artık süreç Uzak Doğu’dan kaynakçı getirme noktasına geldi. Bu makamda olanların bizim gibi iş dünyasının taleplerini dikkate aldıklarını görüyoruz. Bu konuda İTO olarak 6 yazılım branşında donanımlı insan yetiştirmek için SoftİTO projesini hayata geçirdiklerini anlatan Avdagiç, “Orada şunu gördük. Evet hekim olmak, mühendis olmak için, hukukçu olmak için üniversite gerekiyor. Hızlı artış da hızlı iniş de sizi çarpar. Bizim şu anda beklentimiz, makul ve dengeli bir kur artışı. “GERÇEKÇİ VE İSTİKRARLI BİR KUR OLMASINI İSTİYORUZ”Kur ile ilgili rakam telaffuz edilmesinin tehlikeli olduğunu ifade eden Avdagiç, “Bana göre “kur şu kadar” olmalı söylemi tehlikeli. “EĞİTİM PLANLAMAMIZI GÖZDEN GEÇIRMELIYIZ”Nitelikli işgücü planlamasında üniversitenin önemli bir konumda yer aldığını belirten Şekib Avdagiç, üniversite konseptinin kendini yenilemesi gerektiğinin altını çizerek, “Eğitim planlamamızı gözden geçirmeliyiz. Örnek veriyorum, bir şef olacaksanız, makul kursları bitirdikten sonra iyi bir şefin yanında yetişmek, 4 yıllık üniversite mezunu olmaktan daha değerli oluyor. Ama enflasyonun yüzde 40 olduğu yerde kur yüzde 20 artarsa, kurun ihracat üzerinde bir etkisi yoktur söylemini asla doğru bulmuyoruz. Çünkü buna bağlı olarak insanlar tasarruflarını daha çok TL’de değerlendirecekler, daha çok öngörüde bulunup, değerli para cinsinden kredi ihtiyaçlarını karşılayabilecekler. Tüm Bakanlıklarla iletişim kanallarımız açık, konularımızı aktarabiliyoruz. Dövizin 30 lira olduğu yerde, 40-45 lira olsun demek çok ciddi bir zıplama anlamına geliyor. 3 milyona yakın gencimiz ne işte ne okulda. Bu politikamızı, bölümleri güncellemeliyiz. Bunun için en önemli konulardan bir tanesi, kurun gerçekçi olması. “ÇÖZÜM BEKLEDIĞİMİZ İKİNCİ KONU; ITHALATIN CAZİP HALE GETİRİLMEMESİ”İş dünyasının acil çözüm beklediği ikinci konunun ise ithalatın cazip hale getirilmemesi olduğunu kaydeden Avdagiç, “İhracatın dengeli büyümeye devam etmesini, ithalatın makul bir şekilde yatay seyirde hatta gerilemeye devam etmesini bekliyorsak, bizim mutlaka ihracatın ithalatı karşılama oranını sürekli bir şekilde yüzde 80’in üzerine çıkarmamız lazım. Bununla beraber ücretliler kesimi üzerindeki ‘aşırı tabana’ yayılan verginin de, daha rasyonel hale getirilmesi lazım. Biz hiçbir zaman rakam telaffuz etmiyoruz, bunun doğru olduğunu da düşünmüyorum. Burada kurun yükselmesini veya düşmesini söylemiyorum. Tek haneye indikten sonra da kalıcı olması, hatta daha aşağı gelmesi lazım. Başka bir ekstrem duruma gidip staj yapmaya gelen çocuğa sadece fotokopi çektirip 4 hafta sonra göndermemeliyiz. Yüzde 9-9,5 bile şu an yüksek bir oran. Daha evvelki dönemlerde de aynı bu şekilde hızlı çıkışlar oldu. Bunlara yanıtlar arayışında olmalıyız. Biz hiçbir zaman rakam telaffuz etmiyoruz, bunun doğru olduğunu da düşünmüyorum” dedi. Çünkü siz bu konuda algıyı ve beklentiyi doğru yönetemezseniz, insanlar dövizde kalmaya devam ederler. Çok farklı alanlarda çok sayıda konuyu yetkililere ulaştırıyoruz” şeklinde konuştu. Radarımızda sadece enflasyon, TCMB, finansmana ulaşma yok. Dolayısıyla üniversite konsepti kendini muhakkak yenilemeli” ifadelerini kullandı. Biz burada ifrat ile tefrit arasında, biraz ifrat tarafındayız gibi.