Güçlü olmak dengeyle ilgili

 
Güçlü olmak dengeyle ilgili Güçlü olmak dengeyle ilgili

Ancak biz burada esas aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe geçmiş ilişkilerini izliyoruz. Bir yandan çalışıp bir yandan annelik yapmak zor. - Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara döndünüz. Bazen çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm. Daha az iş, daha çok aile ve çocuklar. Siz kendisiyle benzerlikler gördünüz mü?Evet kendimi bazı konularda güçlü buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek hoşuma gitmiyor açıkçası. Galiba Songül gibi inatçıyım, en çok bu yönümüz benziyor. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı. Binlerce insanın motivasyonu, ilham kaynağı olmak benim için tarifsiz mutluluk ve doyum kaynağı. Anne olduktan sonra hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz değişiyor. Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak daha mümkün geliyor bana. . Büyümelerinin her anına eşlik etmek istiyorum. Tiyatroya ara vermedim, saat olarak daha rahat. Ancak yapılan işlerin içeriklerinin de niteliklerinin de seviyesi oldukça yukarıdaydı. Son dönemde gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter artık lütfen Ayça Bingöl’e fakir rolleri oynatmayın. - Songülün öyküsü yaşamda tek başına var olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli. Biraz daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, kendi sosyal yaşantıları var. ",. EN GÜLDÜREN YORUM- Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum nedir?Çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. Gelen teklifler için de benim yeni anne olarak çalışma şartlarım belliydi. Çoğu oyuncu birkaç sene ara verebilirdi ama siz tercih etmediniz. Eskiden sosyal medya mı vardı. Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli olduklarını söyleyebiliriz sanırım. Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin gidişatını. - Kirli Sepeti ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip. Siz ne zaman Ben bu mesleği yapabiliyorum galiba dediniz kendinize?İstikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden sanırım. Yaşamda esnek ve dayanıklı olabilmelerini önemsiyorum daha çok. Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. Artık yeterrrr!!!”BİLDİĞİM TEK ŞEY OYUNCULUK- Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer edinmek mutlaka zorlu süreçler. Bugüne kadar çoğu senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye unsuru olarak izledik. Bu, onun hafızalara kazınan sayısız rolünden yalnızca biri. Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla ilgili. Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu konumlandırmalar oldu. Tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte projelerin sayısının az olmasının da etkisi vardı. Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor mu?Televizyon kariyerimde oynadığım karakterler tek başına var olmaya çalışan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti. . Bir anlamda hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. Bu bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve sevdiğim senaryolarda çalıştım. ",Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak ekranlarda. Aslında size, güçlü bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum. Bu da mesleğinizle olan bağınızla ilgili çok şey anlatıyor. Zaten bildiğim tek şey oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? Emekliliği de yok oyunculuğun, sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim işlerin içinde olacağım inşallah. ‘AMAZONLAR GİBİ SAVAŞTIK’- İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam mücadelesinin daha başında zorlu evreleri atlatmayı başarmış bireyler. Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize olan inancınız artıyor. Hem izleyiciye yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” tanımlamasının altını sonuna kadar dolduran Bingöl ile ekrandan yaşama doğru keyifli bir sohbet yaptık. Koşullara uyum sağlama becerisi yani “rezilyans”. Senaryo, oyuncu seçimleri ve yönetmen isimlerine de bakarsanız çok efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını görebilirsiniz. - Songül çok güçlü bir kadın. 90’LAR TABİİ Kİ- Hem 90lı yıllarda hem 2000lerin başında hem de günümüz yapımlarında rol almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet açısından bir kıyaslama yapacak olursanız hangi dönemi öne çıkarırsınız?90ları ön plana çıkarırım çünkü 90ların sonu 2000lerin başı, içerik ve dizilerin süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi. Yaşadığımız ülkede her şey o kadar zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını istiyorsunuz. ) Etiketlendiklerim önüme düşüyor, okuyorum gördüklerimi. Devam etme gücümün büyük bir kısmını seyirciden alıyorum. Aşağıda konumlananların gözünden yukarıdakileri görüyoruz. Şimdi sekiz yaşında oldular. Seyircinin bundan çok hoşlandığını düşünüyorum. Ayça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. Ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam etmelerine çok yardımcı olacaktır. Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu söyleyemem. Peki onları yaşamda güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz?Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık o süreçlerde. (Gülüyor.

Güçlü olmak dengeyle ilgili

Şimdi sekiz yaşında oldular. - Songül çok güçlü bir kadın. EN GÜLDÜREN YORUM- Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum nedir?Çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. . Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin gidişatını. Bu da mesleğinizle olan bağınızla ilgili çok şey anlatıyor. Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. - Kirli Sepeti ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı. ",Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak ekranlarda. Daha az iş, daha çok aile ve çocuklar. Eskiden sosyal medya mı vardı. Ancak biz burada esas aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe geçmiş ilişkilerini izliyoruz. ",. Artık yeterrrr!!!”BİLDİĞİM TEK ŞEY OYUNCULUK- Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer edinmek mutlaka zorlu süreçler. Bir anlamda hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu konumlandırmalar oldu. Siz ne zaman Ben bu mesleği yapabiliyorum galiba dediniz kendinize?İstikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden sanırım. Galiba Songül gibi inatçıyım, en çok bu yönümüz benziyor. Zaten bildiğim tek şey oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? Emekliliği de yok oyunculuğun, sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim işlerin içinde olacağım inşallah. Seyircinin bundan çok hoşlandığını düşünüyorum. Yaşadığımız ülkede her şey o kadar zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını istiyorsunuz. Tiyatroya ara vermedim, saat olarak daha rahat. Binlerce insanın motivasyonu, ilham kaynağı olmak benim için tarifsiz mutluluk ve doyum kaynağı. Gelen teklifler için de benim yeni anne olarak çalışma şartlarım belliydi. Çoğu oyuncu birkaç sene ara verebilirdi ama siz tercih etmediniz. Aşağıda konumlananların gözünden yukarıdakileri görüyoruz. Tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte projelerin sayısının az olmasının da etkisi vardı. Bu bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve sevdiğim senaryolarda çalıştım. Aslında size, güçlü bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum. Ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam etmelerine çok yardımcı olacaktır. Senaryo, oyuncu seçimleri ve yönetmen isimlerine de bakarsanız çok efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını görebilirsiniz. Siz kendisiyle benzerlikler gördünüz mü?Evet kendimi bazı konularda güçlü buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek hoşuma gitmiyor açıkçası. Bugüne kadar çoğu senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye unsuru olarak izledik. Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu söyleyemem. - Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara döndünüz. Bu, onun hafızalara kazınan sayısız rolünden yalnızca biri. Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize olan inancınız artıyor. Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli olduklarını söyleyebiliriz sanırım. 90’LAR TABİİ Kİ- Hem 90lı yıllarda hem 2000lerin başında hem de günümüz yapımlarında rol almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet açısından bir kıyaslama yapacak olursanız hangi dönemi öne çıkarırsınız?90ları ön plana çıkarırım çünkü 90ların sonu 2000lerin başı, içerik ve dizilerin süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi. Ayça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. Anne olduktan sonra hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz değişiyor. Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak daha mümkün geliyor bana. ‘AMAZONLAR GİBİ SAVAŞTIK’- İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam mücadelesinin daha başında zorlu evreleri atlatmayı başarmış bireyler. Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor mu?Televizyon kariyerimde oynadığım karakterler tek başına var olmaya çalışan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti. Hem izleyiciye yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” tanımlamasının altını sonuna kadar dolduran Bingöl ile ekrandan yaşama doğru keyifli bir sohbet yaptık. Koşullara uyum sağlama becerisi yani “rezilyans”. Devam etme gücümün büyük bir kısmını seyirciden alıyorum. Biraz daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, kendi sosyal yaşantıları var. Peki onları yaşamda güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz?Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık o süreçlerde. Bir yandan çalışıp bir yandan annelik yapmak zor. Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla ilgili. Bazen çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm. - Songülün öyküsü yaşamda tek başına var olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli. Büyümelerinin her anına eşlik etmek istiyorum. Yaşamda esnek ve dayanıklı olabilmelerini önemsiyorum daha çok. Ancak yapılan işlerin içeriklerinin de niteliklerinin de seviyesi oldukça yukarıdaydı. (Gülüyor. Son dönemde gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter artık lütfen Ayça Bingöl’e fakir rolleri oynatmayın. . ) Etiketlendiklerim önüme düşüyor, okuyorum gördüklerimi.