'21 metrekarelik' yaşamlar: Depremin üzerinden bir yıl geçmesine karşın barınma sorunu çözülemedi

 
'21 metrekarelik' yaşamlar: Depremin üzerinden bir yıl geçmesine karşın barınma sorunu çözülemedi '21 metrekarelik' yaşamlar: Depremin üzerinden bir yıl geçmesine karşın barınma sorunu çözülemedi

Artçıların devam etmesi yurttaşların psikolojisini bozmuş durumda. TTB, tabip odaları ve sağlık sendikalarının desteği bölge halkını söz konusu zor koşullarda bir miktar da olsa rahatlatıyor. ‘ARTIK HİSSETMİYORUZ BİLE’Kahramanmaraş Pazarcık’ta durum farklı değil. Yurttaşlar her iki bölgede de depremden sonra kentte kira fiyatları beş kat arttığını ifade ediyor. Bizi bıraktılar.  MOLOZ KENTLERDE UMUTSUZLUKGaziantep’in İslahiye ve Nurdağı ilçeleri, depremlerin ardından adeta birer “moloz” kente dönüşmüş durumda. Büyük bir deprem olsa farkına varmayız” sözleriyle duygu durumunu anlatıyor. Sağlık hizmetleri ise konteyner aile sağlığı merkezlerinde ya da depremde ayakta kalmayı başaran hastanelerde yetersiz malzeme ve sağlık personeli eksikliğiyle sürdürülmeye çalışılıyor. Acil ve ilk yardım servisleri dışında halka sağlık hizmeti verecek hastane bulunmazken hastalar Gaziantep ve Kahramanmaraş’a sevk ediliyor. Bunun nedeni olarak “Evlerimize güvenmiyoruz. Esnaf da konteynerlerde faaliyet gösteriyor. Depremlerin üzerinden bir yıl geçmiş olmasına karşın depremlerin ağır yıkıma uğrattığı illerde barınma sorunu halen çözülebilmiş değil. ",6 Şubat depremlerinin üzerinden bir yıl geçmesine karşın barınma sorunu çözülemedi. Aileler 21 metrekarelik konteynerlerde yaşamaya çalışırken, birinci basamak sağlık hizmetleri de söz konusu mekânlarda sürdürülmeye çalışılıyor. Görüştüğümüz dernek yöneticileri, ilçeye depremin ilk aylarında tüm uyarılarına karşın çok yardım geldiği, ancak şimdi hiç yardım gelmediğini belirtiyor. 21 metrekarelik konteynerlerde yaşam mücadelesi veren aileler, “İş yok, aş yok, unutulduk” diyor. TTB, buralardaki aile sağlığı merkezlerine Ankara’dan getirdiği ihtiyaç duyulan ofis malzemelerini ve tıbbi gereçleri dağıttı. İlçe; sessiz, sedasız, ıssız. İlçede yurttaşların yardımına Alevi Kültür Derneği Pazarcık Şubesi koşuyor. Pazarcık’ta dikkat çeken bir başka durum konteyner kentlerin yanı sıra yurttaşların, evlerinin yanına konteynerler kurarak yaşamını sürdürmesi. Depremlerin ardından göçün arttığı her iki ilçede de kentin ıssızlaşması, güvenlik sorununu da ortaya çıkarmış durumda.   ‘NE İŞİMİZ VAR NE AŞIMIZ’Dernekte karşılaştığımız bir yurttaşın “Unutulduk. İnsanların gözlerinde ise sadece umutsuzluk, öğrenilmiş çaresizlik ve sevdiklerini kaybetmenin acısı var. İş yok, aş yok” feryadı yürekleri dağlıyor. Önümüzü göremiyoruz. Nurdağı’nda ilçe nüfusunun üçte ikisi konteyner kentlerde yaşıyor. Bölgede aileler, 21 metrekarelik konteynerlerde zor şartlarda, hijyenden ve temel haklarından yoksun bir şekilde yaşam mücadelesi vermeye devam ediyor. Sallantılar sürüyor” yanıtını alıyoruz. Pazarcık’ta görüştüğümüz bir yurttaş, “Artık, depremi hissetmiyoruz bile. Cumhuriyet gazetesi, deprem felaketinin birinci yılında Türk Tabipleri Birliği (TTB) organizasyonuyla afet bölgesindeydi. Ziyaret edilen illerde hissedilen ortak duygu “yalnız bırakılmışlık”tı. Gaziantep Tabip Odası’ndan ilçede araştırma yapan hekimler, burada molozların tarımsal kaynakların ve su kaynaklarının bulunduğu alanlara boşaltıldığını belirtiyor. ",.  TTB heyeti ile birlikte Gaziantep’in İslahiye ve Nurdağı ilçeleri, Kahramanmaraş Pazarcık, Adıyaman Gölbaşı, İskenderun ve Hatay’da konteyner kentler, aile sağlığı merkezleri ve hastaneler ziyaret edildi.

'21 metrekarelik' yaşamlar: Depremin üzerinden bir yıl geçmesine karşın barınma sorunu çözülemedi

Pazarcık’ta görüştüğümüz bir yurttaş, “Artık, depremi hissetmiyoruz bile. Bölgede aileler, 21 metrekarelik konteynerlerde zor şartlarda, hijyenden ve temel haklarından yoksun bir şekilde yaşam mücadelesi vermeye devam ediyor.   ‘NE İŞİMİZ VAR NE AŞIMIZ’Dernekte karşılaştığımız bir yurttaşın “Unutulduk. Nurdağı’nda ilçe nüfusunun üçte ikisi konteyner kentlerde yaşıyor. Artçıların devam etmesi yurttaşların psikolojisini bozmuş durumda. ‘ARTIK HİSSETMİYORUZ BİLE’Kahramanmaraş Pazarcık’ta durum farklı değil. Yurttaşlar her iki bölgede de depremden sonra kentte kira fiyatları beş kat arttığını ifade ediyor. 21 metrekarelik konteynerlerde yaşam mücadelesi veren aileler, “İş yok, aş yok, unutulduk” diyor. Pazarcık’ta dikkat çeken bir başka durum konteyner kentlerin yanı sıra yurttaşların, evlerinin yanına konteynerler kurarak yaşamını sürdürmesi. İş yok, aş yok” feryadı yürekleri dağlıyor. Gaziantep Tabip Odası’ndan ilçede araştırma yapan hekimler, burada molozların tarımsal kaynakların ve su kaynaklarının bulunduğu alanlara boşaltıldığını belirtiyor. Bizi bıraktılar. TTB, buralardaki aile sağlığı merkezlerine Ankara’dan getirdiği ihtiyaç duyulan ofis malzemelerini ve tıbbi gereçleri dağıttı. Depremlerin ardından göçün arttığı her iki ilçede de kentin ıssızlaşması, güvenlik sorununu da ortaya çıkarmış durumda. Büyük bir deprem olsa farkına varmayız” sözleriyle duygu durumunu anlatıyor.  MOLOZ KENTLERDE UMUTSUZLUKGaziantep’in İslahiye ve Nurdağı ilçeleri, depremlerin ardından adeta birer “moloz” kente dönüşmüş durumda. Esnaf da konteynerlerde faaliyet gösteriyor. Bunun nedeni olarak “Evlerimize güvenmiyoruz. Depremlerin üzerinden bir yıl geçmiş olmasına karşın depremlerin ağır yıkıma uğrattığı illerde barınma sorunu halen çözülebilmiş değil.  TTB heyeti ile birlikte Gaziantep’in İslahiye ve Nurdağı ilçeleri, Kahramanmaraş Pazarcık, Adıyaman Gölbaşı, İskenderun ve Hatay’da konteyner kentler, aile sağlığı merkezleri ve hastaneler ziyaret edildi. Aileler 21 metrekarelik konteynerlerde yaşamaya çalışırken, birinci basamak sağlık hizmetleri de söz konusu mekânlarda sürdürülmeye çalışılıyor. Ziyaret edilen illerde hissedilen ortak duygu “yalnız bırakılmışlık”tı. İlçede yurttaşların yardımına Alevi Kültür Derneği Pazarcık Şubesi koşuyor. Acil ve ilk yardım servisleri dışında halka sağlık hizmeti verecek hastane bulunmazken hastalar Gaziantep ve Kahramanmaraş’a sevk ediliyor. İlçe; sessiz, sedasız, ıssız. Sallantılar sürüyor” yanıtını alıyoruz. Sağlık hizmetleri ise konteyner aile sağlığı merkezlerinde ya da depremde ayakta kalmayı başaran hastanelerde yetersiz malzeme ve sağlık personeli eksikliğiyle sürdürülmeye çalışılıyor. İnsanların gözlerinde ise sadece umutsuzluk, öğrenilmiş çaresizlik ve sevdiklerini kaybetmenin acısı var. ",. TTB, tabip odaları ve sağlık sendikalarının desteği bölge halkını söz konusu zor koşullarda bir miktar da olsa rahatlatıyor. Görüştüğümüz dernek yöneticileri, ilçeye depremin ilk aylarında tüm uyarılarına karşın çok yardım geldiği, ancak şimdi hiç yardım gelmediğini belirtiyor. Cumhuriyet gazetesi, deprem felaketinin birinci yılında Türk Tabipleri Birliği (TTB) organizasyonuyla afet bölgesindeydi. ",6 Şubat depremlerinin üzerinden bir yıl geçmesine karşın barınma sorunu çözülemedi. Önümüzü göremiyoruz.