Anayasa Yargısının Meşruiyeti: Yargıtay 3. C. D. Kararı

 
Anayasa Yargısının Meşruiyeti: Yargıtay 3. C. D. Kararı Anayasa Yargısının Meşruiyeti: Yargıtay 3. C. D. Kararı

AYM bireysel başvuru yoluyla kesin hükmü ortadan kaldırabilir daha doğru ifadesiyle ilk derece mahkemelerine, ayrıca Yargıtay veya Danıştay’a der ki bu yorumun anayasaya aykırıdır. Mevcut anayasal sistemde sorunun çözümü bir açıklama yaparak yargıtayın dünya hukuk tarihinde eşine az rastlanır bir şekilde anayasayı yorumlama yani anayasa yargısı konusunda en nihai makam olan AYM’ne karşı yargısal aktivizimde bulunduğunu ilan etmektir. Yüksek mahkemeler arasında astlık-üstlük ilişkisi anayasayı yorumlama konusunda vardır. Bireysel başvurunun amacı zaten kesin hüküm denilen yargı kararlarının düzeltilmesi gayesine yöneliktir. Ama bir yargı organının başka bir yargı organına karşı bu denli bu derece de yargısal aktivizimde bulunması bilebildiğim kadarıyla Florida Yüksek Mahkemesi kararında denenme safhasındayken, ABD’de federal yargının en üst noktası olan ABD Yüksek Mahkemesi Bush v. Yargı organları arasında hakem olacak merci yasama organıdır yani TBMM’dir. . Yargı organlarının yürütme ve yasamaya karşı yargısal aktivizmde bulunduğuna hem Türkiye’de hem diğer ülkelerde defalarca şahit olunmuştur. Neden mi? Demokrasilerde ve cumhuriyet yönetimlerinde son sözü halk veya halkın temsilcisi olan meclis söyler. Halkın anayasa veya kanun yapımına katılımı artık olmazsa olmaz bir temel hak ve hürriyet olarak kabul edilmektedir. Günümüzde gelinen gerçek anlamda anayasal cumhuriyetlerde referandumlar veya halk girişimleriyle son söz halka aittir. Gore, 531 U. 98 (2000) davasında yine nihai kararı vererek buna engel olmuştur. Yüksek mahkemelerin anayasal yargı denetiminde durum tesbiti yapıp son sözü siyasi kuvvetlere hatta en güzeli halk girişimi kurumuyla halka bırakılmasının daha doğru olacağı kanaatindeyiz. S.

Anayasa Yargısının Meşruiyeti: Yargıtay 3. C. D. Kararı

Halkın anayasa veya kanun yapımına katılımı artık olmazsa olmaz bir temel hak ve hürriyet olarak kabul edilmektedir. Neden mi? Demokrasilerde ve cumhuriyet yönetimlerinde son sözü halk veya halkın temsilcisi olan meclis söyler. Yargı organları arasında hakem olacak merci yasama organıdır yani TBMM’dir. Mevcut anayasal sistemde sorunun çözümü bir açıklama yaparak yargıtayın dünya hukuk tarihinde eşine az rastlanır bir şekilde anayasayı yorumlama yani anayasa yargısı konusunda en nihai makam olan AYM’ne karşı yargısal aktivizimde bulunduğunu ilan etmektir. AYM bireysel başvuru yoluyla kesin hükmü ortadan kaldırabilir daha doğru ifadesiyle ilk derece mahkemelerine, ayrıca Yargıtay veya Danıştay’a der ki bu yorumun anayasaya aykırıdır. Bireysel başvurunun amacı zaten kesin hüküm denilen yargı kararlarının düzeltilmesi gayesine yöneliktir. Yüksek mahkemelerin anayasal yargı denetiminde durum tesbiti yapıp son sözü siyasi kuvvetlere hatta en güzeli halk girişimi kurumuyla halka bırakılmasının daha doğru olacağı kanaatindeyiz. Yargı organlarının yürütme ve yasamaya karşı yargısal aktivizmde bulunduğuna hem Türkiye’de hem diğer ülkelerde defalarca şahit olunmuştur. 98 (2000) davasında yine nihai kararı vererek buna engel olmuştur. Ama bir yargı organının başka bir yargı organına karşı bu denli bu derece de yargısal aktivizimde bulunması bilebildiğim kadarıyla Florida Yüksek Mahkemesi kararında denenme safhasındayken, ABD’de federal yargının en üst noktası olan ABD Yüksek Mahkemesi Bush v. Günümüzde gelinen gerçek anlamda anayasal cumhuriyetlerde referandumlar veya halk girişimleriyle son söz halka aittir. Gore, 531 U. . S. Yüksek mahkemeler arasında astlık-üstlük ilişkisi anayasayı yorumlama konusunda vardır.