'21 metrekarelik' yaşamlar: Depremin üzerinden bir yıl geçmesine karşın barınma sorunu çözülemedi

 
'21 metrekarelik' yaşamlar: Depremin üzerinden bir yıl geçmesine karşın barınma sorunu çözülemedi '21 metrekarelik' yaşamlar: Depremin üzerinden bir yıl geçmesine karşın barınma sorunu çözülemedi

 MOLOZ KENTLERDE UMUTSUZLUKGaziantep’in İslahiye ve Nurdağı ilçeleri, depremlerin ardından adeta birer “moloz” kente dönüşmüş durumda. İlçede yurttaşların yardımına Alevi Kültür Derneği Pazarcık Şubesi koşuyor. Bölgede aileler, 21 metrekarelik konteynerlerde zor şartlarda, hijyenden ve temel haklarından yoksun bir şekilde yaşam mücadelesi vermeye devam ediyor.  TTB heyeti ile birlikte Gaziantep’in İslahiye ve Nurdağı ilçeleri, Kahramanmaraş Pazarcık, Adıyaman Gölbaşı, İskenderun ve Hatay’da konteyner kentler, aile sağlığı merkezleri ve hastaneler ziyaret edildi. Ziyaret edilen illerde hissedilen ortak duygu “yalnız bırakılmışlık”tı. Büyük bir deprem olsa farkına varmayız” sözleriyle duygu durumunu anlatıyor. Cumhuriyet gazetesi, deprem felaketinin birinci yılında Türk Tabipleri Birliği (TTB) organizasyonuyla afet bölgesindeydi. Pazarcık’ta dikkat çeken bir başka durum konteyner kentlerin yanı sıra yurttaşların, evlerinin yanına konteynerler kurarak yaşamını sürdürmesi. Nurdağı’nda ilçe nüfusunun üçte ikisi konteyner kentlerde yaşıyor.   ‘NE İŞİMİZ VAR NE AŞIMIZ’Dernekte karşılaştığımız bir yurttaşın “Unutulduk. 21 metrekarelik konteynerlerde yaşam mücadelesi veren aileler, “İş yok, aş yok, unutulduk” diyor. ",6 Şubat depremlerinin üzerinden bir yıl geçmesine karşın barınma sorunu çözülemedi. Bizi bıraktılar. Depremlerin üzerinden bir yıl geçmiş olmasına karşın depremlerin ağır yıkıma uğrattığı illerde barınma sorunu halen çözülebilmiş değil. Esnaf da konteynerlerde faaliyet gösteriyor. İlçe; sessiz, sedasız, ıssız. Yurttaşlar her iki bölgede de depremden sonra kentte kira fiyatları beş kat arttığını ifade ediyor. Sallantılar sürüyor” yanıtını alıyoruz. Acil ve ilk yardım servisleri dışında halka sağlık hizmeti verecek hastane bulunmazken hastalar Gaziantep ve Kahramanmaraş’a sevk ediliyor. Bunun nedeni olarak “Evlerimize güvenmiyoruz. Görüştüğümüz dernek yöneticileri, ilçeye depremin ilk aylarında tüm uyarılarına karşın çok yardım geldiği, ancak şimdi hiç yardım gelmediğini belirtiyor. Sağlık hizmetleri ise konteyner aile sağlığı merkezlerinde ya da depremde ayakta kalmayı başaran hastanelerde yetersiz malzeme ve sağlık personeli eksikliğiyle sürdürülmeye çalışılıyor. Depremlerin ardından göçün arttığı her iki ilçede de kentin ıssızlaşması, güvenlik sorununu da ortaya çıkarmış durumda. ‘ARTIK HİSSETMİYORUZ BİLE’Kahramanmaraş Pazarcık’ta durum farklı değil. İş yok, aş yok” feryadı yürekleri dağlıyor. Pazarcık’ta görüştüğümüz bir yurttaş, “Artık, depremi hissetmiyoruz bile. Gaziantep Tabip Odası’ndan ilçede araştırma yapan hekimler, burada molozların tarımsal kaynakların ve su kaynaklarının bulunduğu alanlara boşaltıldığını belirtiyor. Artçıların devam etmesi yurttaşların psikolojisini bozmuş durumda. ",. TTB, buralardaki aile sağlığı merkezlerine Ankara’dan getirdiği ihtiyaç duyulan ofis malzemelerini ve tıbbi gereçleri dağıttı. İnsanların gözlerinde ise sadece umutsuzluk, öğrenilmiş çaresizlik ve sevdiklerini kaybetmenin acısı var. Aileler 21 metrekarelik konteynerlerde yaşamaya çalışırken, birinci basamak sağlık hizmetleri de söz konusu mekânlarda sürdürülmeye çalışılıyor. TTB, tabip odaları ve sağlık sendikalarının desteği bölge halkını söz konusu zor koşullarda bir miktar da olsa rahatlatıyor. Önümüzü göremiyoruz.

'21 metrekarelik' yaşamlar: Depremin üzerinden bir yıl geçmesine karşın barınma sorunu çözülemedi

Pazarcık’ta görüştüğümüz bir yurttaş, “Artık, depremi hissetmiyoruz bile. 21 metrekarelik konteynerlerde yaşam mücadelesi veren aileler, “İş yok, aş yok, unutulduk” diyor. Acil ve ilk yardım servisleri dışında halka sağlık hizmeti verecek hastane bulunmazken hastalar Gaziantep ve Kahramanmaraş’a sevk ediliyor.  TTB heyeti ile birlikte Gaziantep’in İslahiye ve Nurdağı ilçeleri, Kahramanmaraş Pazarcık, Adıyaman Gölbaşı, İskenderun ve Hatay’da konteyner kentler, aile sağlığı merkezleri ve hastaneler ziyaret edildi. Bizi bıraktılar. Önümüzü göremiyoruz. Artçıların devam etmesi yurttaşların psikolojisini bozmuş durumda.   ‘NE İŞİMİZ VAR NE AŞIMIZ’Dernekte karşılaştığımız bir yurttaşın “Unutulduk. Sağlık hizmetleri ise konteyner aile sağlığı merkezlerinde ya da depremde ayakta kalmayı başaran hastanelerde yetersiz malzeme ve sağlık personeli eksikliğiyle sürdürülmeye çalışılıyor. Depremlerin üzerinden bir yıl geçmiş olmasına karşın depremlerin ağır yıkıma uğrattığı illerde barınma sorunu halen çözülebilmiş değil. ‘ARTIK HİSSETMİYORUZ BİLE’Kahramanmaraş Pazarcık’ta durum farklı değil. ",6 Şubat depremlerinin üzerinden bir yıl geçmesine karşın barınma sorunu çözülemedi. TTB, tabip odaları ve sağlık sendikalarının desteği bölge halkını söz konusu zor koşullarda bir miktar da olsa rahatlatıyor. Bölgede aileler, 21 metrekarelik konteynerlerde zor şartlarda, hijyenden ve temel haklarından yoksun bir şekilde yaşam mücadelesi vermeye devam ediyor. Esnaf da konteynerlerde faaliyet gösteriyor. Ziyaret edilen illerde hissedilen ortak duygu “yalnız bırakılmışlık”tı. Gaziantep Tabip Odası’ndan ilçede araştırma yapan hekimler, burada molozların tarımsal kaynakların ve su kaynaklarının bulunduğu alanlara boşaltıldığını belirtiyor. Bunun nedeni olarak “Evlerimize güvenmiyoruz. Sallantılar sürüyor” yanıtını alıyoruz. Nurdağı’nda ilçe nüfusunun üçte ikisi konteyner kentlerde yaşıyor. Aileler 21 metrekarelik konteynerlerde yaşamaya çalışırken, birinci basamak sağlık hizmetleri de söz konusu mekânlarda sürdürülmeye çalışılıyor. Pazarcık’ta dikkat çeken bir başka durum konteyner kentlerin yanı sıra yurttaşların, evlerinin yanına konteynerler kurarak yaşamını sürdürmesi. Görüştüğümüz dernek yöneticileri, ilçeye depremin ilk aylarında tüm uyarılarına karşın çok yardım geldiği, ancak şimdi hiç yardım gelmediğini belirtiyor. TTB, buralardaki aile sağlığı merkezlerine Ankara’dan getirdiği ihtiyaç duyulan ofis malzemelerini ve tıbbi gereçleri dağıttı. İlçe; sessiz, sedasız, ıssız. Büyük bir deprem olsa farkına varmayız” sözleriyle duygu durumunu anlatıyor. Yurttaşlar her iki bölgede de depremden sonra kentte kira fiyatları beş kat arttığını ifade ediyor.  MOLOZ KENTLERDE UMUTSUZLUKGaziantep’in İslahiye ve Nurdağı ilçeleri, depremlerin ardından adeta birer “moloz” kente dönüşmüş durumda. İş yok, aş yok” feryadı yürekleri dağlıyor. İnsanların gözlerinde ise sadece umutsuzluk, öğrenilmiş çaresizlik ve sevdiklerini kaybetmenin acısı var. İlçede yurttaşların yardımına Alevi Kültür Derneği Pazarcık Şubesi koşuyor. Cumhuriyet gazetesi, deprem felaketinin birinci yılında Türk Tabipleri Birliği (TTB) organizasyonuyla afet bölgesindeydi. ",. Depremlerin ardından göçün arttığı her iki ilçede de kentin ıssızlaşması, güvenlik sorununu da ortaya çıkarmış durumda.